Boşanma davasının devamı süresince geçici önlemler

MK. m169 : ” Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.”

1-Konut hususu

Bu madde genelde tedbir nafakası için işletilmektedir ancak hakimliğin talep halinde konut durumu hakkında da bir geçici karar vermesi gerekmektedir.

Boşanma davası açıldığında hiçbir geliri olmayan muhtaç kadın/erkek “mülkiyeti eşine ait olan evin” boşanma davası bitene kadar kendisine özgülenmesini isteyebilir. Özgüleme isteyen eşin kusurlu olması bu önlemin alınmasına engel değildir.

2-Nafaka hususu

Boşanma davası açıldığında alınan en temel geçici önlem tedbir nafakasıdır. Hakimlik davanın açılış gününden itibaren dava karara bağlanana kadar ihtiyaç sahibi eş ve müşterek çocuklar lehine makul bir miktarda nafaka bağlar. Bu ara karar icra edilebilir. Nihai nafaka kararından tek farkı nafaka ödenmediğinde tazyik hapsi uygulanmamasıdır.

Diyelim ki ara kararda belli bir miktar nafakaya hükmedildi, nafaka borçlusu bu borcu ödemedi, diğer taraf da icraya koymadı, bu biriken nafakalar sonradan toplu olarak icraya konulabilmektedir. Veya hakim ilk etapta tedbir nafakasını gözden kaçırdı ama sonradan dava tarihinden itibaren bir miktar tedbir nafakası ödenmesine karar verdi. Bu geçmişe yönelik nafakalar da toplu şekilde icraya konup birikmiş nafaka alacağı olarak icra edilebilir. Birikmiş nafaka alacağı ödenmediğinde tazyik hapsine hükmedilmemektedir. Tazyik hapsi ancak nihai kararla verilen nafaka kararının icra edilmesinden sonra ödenmeyen aya ilişkin nafaka ile ilgili uygulanır.

Gelirin az olması aleyhte nafaka hükmedilmesine engel değildir.

Gncel uygulamada yargılama boyunca, kadının dava sonunda kusurlu olduğunun ortaya çıkma ihtimali çok yüksek olduğu durumlarda ahi tedbir nafakasına hükmedilmektedir ve yargılama sonunda kadın kusurlu bulunup yoksulluk nafakasına hükmedilmese dahi ödenen tedbir nafakaları iade edilememektedir.

3-Velayet hususu

Hakimlik çiftin müşterek çocuklarının dava boyunda kimde kalacağına, diğer tarafın çocukları hangi günler görebileceğine dair de bir geçici hüküm verir. Bu hükmün icrası mümkün değildir. Yani çocukları yanında tutan şahıs çocukları göstermezse icra yoluyla görüş mümkün değildir.

4-Mal hususu

Mal ayrılığı davası boşanma davası ile birlikte açılmadığı sürece mahkemeden mallar üzerine tedbir uygulatılamaz. Yeni Hukuk Muhakemeleri kanununa göre malın aynını konu edinene davalar hariç mal üzerine tedbir koymak mümkün değildir. bu nedenle eşinizin mal kaçırmasında korkuyorsanız mahkemeden bu şekilde bir tedbir kararı alabilmek için mal rejimi konusu mallar üzerinde tasfiye davasının açılması gerekmektedir.

Kanun maddesinde mahkemenin bütün bu tedbirleri re’sen alacağı belirtilse de ihtiyati karar alınması istenen her hususun tek ten dava dilekçesiyle belirtilmesi gerekmektedir.

T.C
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2007/6093
Karar No : 2007/9053
Karar Tarih : 04.05.2007

(2004 s. İİK. m. 25A) (1086 s. HUMK. m. 101)

Özet : Somut olayda takip, ara karara dayalı olarak başlatılmıştır. Ara kararının yerine getirilmesi, HUMK.nun 101 ve sonraki maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirin infazı suretiyle olur. Bu durumda infaz işlemini yerine getiren memurun muamelesine karşı şikayetlerin de kararı veren mahkemede inceleneceği düşünülecektir. Ancak, bu olayda henüz ilam niteliğini kazanmayan ara kararına dayalı olarak borçluya icra emri çıkarıldığı için, icra müdürünün yasaya aykırı bu işlemi icra mahkemesince denetlenmeli ve takibin iptaline karar verilmelidir.

YARGITAY İLAMI

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

İİK.nun 25/a maddesi gereğince (çocukla şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilam hükmünün yerine getirilmesi talebi üzerine icra müdürü, küçüğün ilam hükümleri dairesinde lehine hüküm verilen tarafla şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını, aksi halde ilam hükmünün zorla yerine getirileceğini…) bir icra emri ile borçluya tebliğ eder.

Somut olayda takip, Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/261 E. Sayılı dosyasının 01.12.2006 tarihli ara kararına dayalı olarak başlatılmıştır. Ara kararının yerine getirilmesi, HUMK.nun 101 ve sonraki maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirin infazı suretiyle olur. Bu durumda infaz işlemini yerine getiren memurun muamelesine karşı şikayetlerin de kararı veren mahkemede inceleneceği düşünülecektir. Ancak, incelenen olayda henüz ilam niteliğini kazanmayan ara kararına dayalı olarak borçluya icra emri çıkarıldığı için, icra müdürünün yasaya aykırı bu işlemi icra mahkemesince denetlenmeli ve yukarıda yer verilen kurallar gözetilerek, takibin iptaline karar verilmelidir. Yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir